NE LASTİKMİŞ ARKADAŞ YA - TESPİTLER VE DENEMELER - 1




Hemen hemen her sektörde, zaman zaman kullanılan ve farklı amaçlara hizmet eden doğru olmayan şeyler(yalanlar) vardır. Bence doğru olmayan şeylere en çok başvuran ikinci sektör lojistiktir. (Bunu nereden bildiğime gelecek olursak bu şu anın konusu değil, onu başka bir zaman kendi aramızda şey ederiz😁)

Birincilik koltuğunda da oylarımızla seçtiklerimiz oturuyor😈(Bundan sonraki paylaşımımı Silivri’den yaparsam şaşırmam, şaşırmayın 🤐 )
“Lastik Patladı”

Doğruya doğru, aramızdan kaç kişi “lastik patladı” diyen nakliyeciye inanıyor.(Bazen firma araç sahibi, araç şoförüne bile inanmıyor 😅Hele ki lastik fiyatları başını alıp gitmişken)
Peki, ya araç yola çıkmadan lastikler kontrol edildiyse, zamanında değişimler yapıldıysa ve buna rağmen lastik patladıysa? (Bazen inanın siz de ama oluyor arada böyle şeyler)
Nakliyeciler neden doğruyu söylemek yerine bu yolu tercih eder hiç düşündünüz mü?
Ya da finansal bir sorun yaşadık bu yüzden ürünleri üretmekte geciktik demek yerine, makine bozuldu/hammadde geç geldi demeyi tercih ettiniz?
Eğer temelde müşteriyi kaybetmeme düşüncesi varsa, müşterimiz bir sonraki sipariş için bize ne kadar güvenebilir, aynı sorunun tekrarlanmayacağına nasıl emin olabilir? Tepkiyi azaltmak, kendimizden kaynaklı problemleri sanki bizim kontrolümüz dışındaymış gibi göstermek gibi farklı farklı gerekçeler olabilir.(Sırf heyecan olsun diye yalan söyleyene henüz denk gelmedim 🙃)
Eğer biri doğru olmayan şeyler söylüyorsa, bunun kendimizle alakası olup olmadığına da bakmamız lazım. Evet, kimsenin kafasına silah dayayıp “hadi bana bir yalan söyle”, “sen seversin yalanı” demiyoruz. Yalan ağzına yuva yapmış kişiler de bu paylaşımın dışındadır. 🤥

Nakliyeci özelinde devam edersek; acele ettirmek, bir daha çalışmamakla tehdit etmek(en sevmediğim tavır budur), kaba davranışlar ve konuşma şekli(bunu daha çok sevmem), her işin acil olması ama ekspres farkı verilmek istenmemesi(bunu da patron sevmez), nakliyeci üzerinde sürekli baskı kurmak gibi durumlardan dolayı nakliyeciler zor durumda bırakılabiliyor. Nakliyecilerin de kalbi var, lütfen biraz hassas olalım.(Evet, kalp)
Bu davranışlar kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, doğru olmayan şeyleri söylemeye itebiliyor. Karşılıklı anlayış ve ikili iletişimi güçlendirirsek, nakliyeci “lastik patladı” dediğinde inanabilirsiniz.(Lastikler de patlar. Ömürlük almıyoruz sonuçta değil mi? Keşke ömürlük olsa diyen patronların sesini duyuyor gibiyim😶)

İğneyi başkasına batırdığımıza göre sıra kendimize geldi 😇

Duruma bir de nakliyeci tarafından bakarsak, tutulamayacak sözler verilmesi gibi bir durum da söz konusu olabiliyor.

Tek rakibimiz THY diyen nakliyeci abileri konudan ayrı tutup, bir haftalık güzergaha 2 günde gideriz demek tutulamayacak sözdür. Sonra ne oluyor; kapıda sıra vardı, araç arıza yaptı, yan yattı/çamura battı, lastik patladı(konuyu yine nasıl lastiği getirdim ama şipşak, o lastik illa ki patlayacak 🤣)

İşin en başında doğruları açıkça söylemek en kolayıdır. Henüz anlaşma yok, ticaret yok, söz yok.. Yani ortada hiçbir şey yok. Doğru söylemek için en uygun zaman o zamandır. Taraflar birbirlerine tam hoşgörü ve iyi niyet ile yaklaştığı sürece, problemleri beraber daha kolay halledecektir. Ürünü istediği süreden daha uzun sürede götürebileceğimi söylememe rağmen aldığım çok iş oldu.(Yapıyoruz bu sporu biz de az çok 😎 )

Sonuç olarak; 7 günde gidecek araç için 3 günde gidecek dersek, 4 gün boyunca yalan söylemek zorunda kalırız. 4 gün boyunca yalan söyleyip, ticari ilişkiyi devam ettirmek zor olandır.

Doğruyu en başta bir kere söyleyelim ondan sonra kim kime ne yalan söylediyse onun başı ağrısın. Ama 7 dediysek bu da aksilik olmaması durumunda geçerli. Geleceği yalnızca Allah bilir. 7 dediniz niye 8 oldu, niye bu lastik patladı demeyin.(bak yine lastik)
 Lastikle kalın…



 
Yer: Barbaros, 3304. Sk. No:13, 38060 Kocasinan/Kayseri, Türkiye

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ULUSLARARASI KARAYOLU TAŞIMALARINDA ÜRÜNLERİNİZ ÇALINIRSA, ALACAĞINIZ TAZMİNAT İLE BİR KİLO KIYMA ALAMAYABİLİRSİNİZ !

Resim
Açtık arayı biraz sanki 😊 Bu sefer konumuz SDR. Daha önce duydunuz mu ya da hiç denk geldiniz mi? Uluslararası taşımalar CMR Konvansiyonu kapsamında yapılmaktadır. CMR Konvansiyonu gönderici, alıcı ve taşıyıcının hak ve sorumluluklarını düzenler. Bunlar biri de hasar, kayıp ve çalıntı durumlarında kimin ne kadar tazminat ödeyeceğidir. Yani kaybolan ürünün parasını kim verecek? CMR Konvansiyonu bazı durumlarda, taşıyıcıyı koruyarak, ürünler için ödenmesi gereken tutarı bir kilo kıyma fiyatından daha aşağıda tutuyor. Biliyor muydunuz? Gönderici ya da alıcı olarak bu risklerden korunmak için ne yapmalıyız? Taşıyıcı olarak bunları ne kadar biliyoruz? Senaryoları yazıp, örnek davaları sunuyorum; çayınızı kahvenizi tazeleyin, başlıyoruz 😊   Türk Ticaret Kanunu tazminatlar için herhangi bir sınır koymasa da CMR Konvansiyonu bu konuyu sınırlandırmıştır. Hemen örnek veriyorum. Türkiye’den Almanya’ya taşıması yapılacak ürünleri yükleyen şoför abimiz, Macaristan’a kadar ...
Devamı

EMEKLERİNİZİN KARŞILIĞINI BAŞKASININ VİCDANINA BIRAKMAK

Resim
“Emeklerinizin karşılığını başkasının vicdanına bırakmak” kulağa biraz ürkütücü gelmiyor mu? Uyku kaçırır resmen. Emek veriyor, fayda sağlıyor ve çok çabalıyorsanız bunların size terfi, yan haklar, kariyer fırsatları ya da maaş zammı olarak dönmesini beklersiniz. Bu gayet doğaldır. Peki, amiriniz neden kendisine sürekli güzel sözler söyleyen biri yerine sizi terfi ettirsin? Ya da neden ona sürekli hizmet eden biri yerine sizin zam oranınızı yüksek tutsun? Ya da akrabasının; kendisini herkesten daha çok çalışıyor GİBİ gösterenin? Buna benzer durumlar çoğu kişinin başına gelmiştir, geliyordur. Ya da en azından böyle bir durum olduğunu düşünmüştür. Bence burada önemli olan, bu duruma karşı gönderilmesi gereken tavırdır. Sahi, siz olsanız ne yapardınız ya da ne yaptınız? İçini döküp, okkalı bir istifa mektubu yazıp gitmek? Sessizce yeni iş aramak ve günü gelince bir anda çekip gitmek? Bazı insanlar bu seçenekleri listelerine almıyor bile. Ama azımsanmayacak bir kesimde ilk seçe...
Devamı

YÜZ YÜZE GÖRÜŞMELERDE HANGİ KONULAR HAKKINDA SOHBET EDEBİLİRİZ?

Resim
  Satış personellerine en çok verilen tavsiyelerden biri müşterilerimiz ile futbol ve siyaset gibi konular hakkında konuşurken dikkat etmemizdir.   Konuşabileceğimiz konular hakkında çok tavsiye almayız ama 😊 Sebebini hiç düşündünüz mü?   Endüstri meslek lisesi, makine/kalıp bölümünde öğrenim gördüm. Atölyede meslek eğitimleri verilirken öğretmenlerimiz önce makinelerin nasıl durduracağımızı öğretirdi. Makine nasıl çalışır, nasıl kullanılır ya da nasıl temizlenir bunları anlatmadan önce nasıl durdurulacağını öğretirdi. Öğretmenimize neden bu kadar sık makineyi durduracak düğmenin yerini gösterdiğini sorduğumuzda “çalışırken kıyafetlerinizin makinelere dolaşıp size büyük zararlar verme riski var. Hepiniz makineleri çok iyi kullanamayabilirsiniz ama hepinizin makineyi durduracak düğmenin yerini iyi bilmesi gerekiyor” demişti.   Görüşme sırasında siyaset ve futbol gibi konuların açılmasını kıyafetlerin makineye dolaşma riskine benzetirsek verilen tavsiyele...
Devamı